TAKİPTE KALIN

Trend Topics :

Zeki Müren'in "İyileşince birlikte yeriz" dediği havyarlar, buzlukta duruyordu

Zeki Müren'in vefatından 5 saat kadar sonra Bodrum'daki evinde, onun son derece alçakgönüllü yaşantısının içindeydim. Ne yazık ki daha önce de iki kez geldiğim evde, bu kez sevgili Zeki Müren yoktu.

DUYUR :

SENİN YORUMUN NE ?

BURAYA TIKLAYARAK, YOUTUBE KANALIMA ABONE OLABİLİRSİNİZ

Bilal Özcan yazıyor

Zeki Müren'le Anılarım - 4'üncü Bölüm

O gece, İzmir’den Bodrum’a iki saat yirmi dakika gibi bir zamanda ulaştım.

Normalde üç saatte gidilen yolu, risk alarak hızla kat etmiştim.

Acele etmemin sebebi, Zeki Müren’in evinin resmi makamlarca koruma amaçlı mühürlenmesinden endişe etmemdi.

Öyle bir şey olursa eve girip çekim yapmam imkansız olurdu...

Zeki Müren Bodrum'a ilk defa 1967 yılının Mayıs ayında gelmiş ve şimdi müze olan o evi satın almıştı...

Yazları kaldığı Bodrum'da, 1990 yılından itibaren devamlı yaşamaya başlamıştı...

Sağlık gerekçesiyle sahneleri bırakmıştı,

Çok kilolu olduğu için de hayranlarına o haliyle görünmemek için Bodrum'daki evine kapanmıştı.

Sağlığında evine girip, kendisiyle görüşebilen tek gazeteci bendim,

Şimdi ölümünün ardından o eve girmek çok hüzünlü olacaktı.

BÜLENT ERSOY MORGDA, ZEKİ MÜREN'İN KEFENİNİ AÇTIRIP YÜZÜNÜ ÖPTÜ!

BİLAL ÖZCAN'IN İLGİNÇ YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Gecenin o saatinde evin önü ana baba günüydü,

Kalabalığı yararak, bahçe kapısının önündeki polise yanaştım ve evdeki Hüseyin bey ile Fatma hanımın bizi beklediğini söyledim.

Memur, zorluk çıkarmadı,

Kameramanımla eve girmemize izin verdi.

Bahçenin, bazılarının kenarları kırık, merdiven basamaklarını çıktık,

Avluyu birkaç adımda geçip, açık kapının kenarını tıklattım.

İçeride tam bir matem havası vardı,

Karı-koca, 20 yıllık emektarların ağlamaktan gözleri kızarmıştı,

Bizi görünce ayağa kalktılar,

Birbirimize sarıldık,

Konuşmaya takatları kalmamıştı,

Hüseyin bey, “Götürmeyeceklerdi Zeki beyi, hasta hasta o yola gidilir mi? Kaldıramadı vücudu” dedi.

Fatma hanım hiç konuşmuyor, çok üzgün bir yüz ifadesiyle önüne bakıyor, elindeki mendille oynuyordu...

ZEKİ MÜREN ARADI, ŞİMDİ EKMEĞİN ÜZERİNE YAĞ, BAL SÜR, ISIR ONU!

BİLAL ÖZCAN'IN İLGİNÇ YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN.

Ben daha önce iki kere o eve geldiğim için, Zeki Müren’in Bodrum’da ne kadar mütevazı bir yaşantısı olduğunu çok iyi biliyordum,

Bunu, televizyon ekranlarından milyonlara da göstermek istiyordum.

Bu düşüncemi orada Hüseyin beye söyledim, çekim için izin istedim,

“Zeki bey seni çok sever ve çok güvenirdi Bilal bey, ne istersen çekebilirsin” dedi...

Ancak, yatak odasının kapısını görünce şaşırdım,

Kapalıydı ve kapıda mühür vardı,

Hüseyin bey mühüre baktığımı görünce izah etti:

“Vefat haberi duyulunca eve polisler geldi ve içeride Paşa’nın şahsi eşyaları bulunduğu gerekçesiyle yatak odasını mühürlediler”

Neyse ki evin tamamı mühürlenmeden yetişmiştim,

Birkaç gün sonra da emektar karı kocaya evden ayrılmaları gerektiği söylenmiş ve kısa süre içinde bahçe kapısı da mühürlenmiş, evin tamamı koruma altına alınmıştı...

BURAYA TIKLAYARAK, YOUTUBE KANALIMA ABONE OLABİLİRSİNİZ

Zeki Müren’in Bodrum’daki evinin içi, köy evinden farksızdı,

Oturma odasındaki sedirler, kenarları oyalı, işlemeli sehpa ve divan örtüleri, yerlerdeki kilimler ortama öyle bir hava veriyordu.

Evleri, arsaları, bankada milyonları, milyonlarca lira değerinde mücevherleri, altınları olan bir ünlünün evi gibi değildi.

Mutfak da çok sade, adeta sıradandı...

Buzdolabını açtım, boş sayılırdı,

Şaşırdım.

Buzluğun kapağını açınca ne göreyim!

Moskova’dan alıp, hediye olarak gönderdiğim havyarlar orada duruyordu,

Rahmetli, havyarlar kendisine ulaşınca telefonla arayıp teşekkür etmiş, “Şimdi bunları buzluğa koyduracağım, inşallah ben iyileşince, sen de gelirsin birlikte yeriz” demişti...

Boş dünya,

Biz ne dilersek dileyelim, Yaradan’ın hesabını hangimiz bilebiliriz ki...

Bilal Özcan