OKTAY KAYNARCA ÇOK HAKLI
"OKTAY KAYNARCA 6 YIL ÖNCE ELEŞTİRİ YAZIMDAN DOLAYI BENİ MAHKEMEYE VERDİ, DAVAYI KAYBETTİ. AMA BU SON OLAYDA OKTAY HAKLI, BİZ GAZETECİLER AHLAKİ ANLAMDA YENİLENMELİYİZ" BİLAL ÖZCAN YAZIYOR...
Oktay Kaynarca 6 yıl önce, magazin gazetecisi olarak görev sınırlarımı aştığım, kendisine hakaret ettiğim gerekçesiyle beni mahkemeye verdi.
Bir restoranda arkadaşlarıyla yemek yerken görüntülerinin alınmasına çok kızmış, ortalık karışmıştı.
Kameraman ve fotoğrafçılar istemediği bazı görüntüleri çekmişti.
Orada bir arbede yaşanmış iki taraf da karşılıklı şikayetçi olmuştu.
Muhabirim de olay yerindeydi.
Yaşananları anlatmış hem olayı hem yorumumu kaleme almıştım.
Oktay dava dilekçesinde eleştiri sınırlarını aştığımı vurguluyordu.
Dava lehime sonuçlandı.
Ancak bir mucize gerçekleşti ve Oktay'la arkadaş olduk.
Birbirimize sevgi ve saygı duygularıyla yakınlaştık.
Onun fevri yapısının ardında, aslında çok güzel, pırıl pırıl bir kalbi olduğunu keşfettim.
İşinde ciddi, özel hayatında dost canlısı bir insandı.
Onu iyi tanıdım; bu sebeple balayı görüntülerinden rahatsız olup Başbakan'a mektup yazması beni hiç şaşırtmadı.
AHLAKİ ANLAMDA YENİLENMELİYİZ
Biz gazeteciler konuşurken hep 'Önce insanım, sonra gazeteciyim' deriz ama habere her zaman öncelik veririz.
Çoğu gazeteci için haber her şeyden değerlidir.
O nedenle, "Gazeteci haber yaparken babasını bile tanımaz" denilir.
Bir başka örnek de "Gazeteciden dost olmaz" sözüdür.
Oysa bir mesleğin insani faziletlerden bu kadar uzakta değerlendirilmesi, o mesleği yapanlar için övünç değil, üzüntü sebebi olmalıdır.
Oktay Kaynarca feveran etmekte son derece haklıdır.
Bazı şeylerin ille de yazılı kural veya kanun şeklinde olması gerekmez.
Ahlaki anlamda yenilenmeyi kendi içimizde mutlaka halletmeliyiz.
Bunu Sayın Başbakan yapamaz; yasayla haberciliğin sınırlarını belirlemek sansürü çağrıştırır.
Başta Medya Derneği, Gazeteciler Cemiyeti, Magazin Gazetecileri Derneği olmak üzere sosyal kurumlara, gazete ve televizyon kuruluşlarına, üniversitelere büyük görev düşüyor.
Her gazeteci, seviyeli haberciliği yüceltmeli, Türk örf ve adetlerini, aile yapısını önemsemeli, değerlendirmesini yaparken haberi bir kez de mutlaka ama mutlaka vicdan süzgecinden geçirmelidir.