40 yıllık evliliğini kutlayan terapistten ilişkiler hakkında tavsiyeler!

Birçoğumuz, evliliğe adım atarken sonsuz mutluluk umuduyla doludur. Çok saf, genç ve iyimseriz ve sevginin her zaman bir yolunu bulacağından eminiz.

Fakat evlilikte çaba sarf etmeniz, oldukça zor yollardan geçmeniz gereken yollar da var. Bu yüzden, bazen yaşam deneyimlerini paylaşmaya hazır olan birilerini dinlemek yararlı olabilir. Bir çift terapisti olan Winifred Reilly, 40 yıllık evliliği boyunca kocasıyla birlikte öğrenmek zorunda oldukları birçok şey hakkında konuşuyor.

Evliliğinizin kölelik değil bir ortaklık olduğunu daima aklınızda tutmalısınız. İstediğini elde etmek harika, ama eşin bütün isteklerini ve hayallerini gerçekleştirmesi gerekmiyor. Ve ikiniz de bunu kabul etmeli ve çalışmasını sağlayacak bir yol bulmalısınız.

İkiniz de farklısınız ve bu gerçek olası seçeneklere yol açıyor. Bu farklılıklar sizi heyecanlandırabilir ya da ikinizi de delirtebilir. Eğer yeterince esnek ve açık fikirli iseniz evliliğinizi heyecan verici bir yolculuğa dönüştürebilirsiniz.

1

“Bir şey yapmak istemiyorsa, neden yapmalıyım?” sözlerini unutun. Bu sizin ilişkide sıkışıp kalmanıza neden olur. Eğer eşinizi yeterince önemsiyorsanız bir adım atın. O da sizi önemserse sizi takip edecektir.

Tartışmalarınıza büyüme fırsatı olarak bakın, çünkü gerçekte neye ihtiyacınız olduğunu ve güçlü ve zayıf yönlerinizi söyleyebilirler. Kirli bulaşıklar için tartışmayı büyütmek ne kadar doğru? Eğer bir işi beraber yapmak istiyorsanız soru sorma yöntemlerinizi değiştirebilirsiniz.

Yoğun bir görüşme yaparken eşinizin fikrini isteyin. “Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusu, soruyu serinletmenize ve duruma başka bir açıdan bakmanıza yardımcı olabilir. Eşiniz de daha iyi hissedecektir, kendisinin dikkate alındığı hissi oluşacaktır. Ancak onların düşüncelerini sorduğunuzda, sadece bunu yapmak uğruna yapmayın. Söyleyeceklerini dinlemelisiniz.

Kimin hatalı olduğunu kanıtlamaya çalışmak yerine, paylaşacağınız mutlu anlara yer açın.

Bağışlama, öğrenmeniz için çok önemli bir şeydir. Affedilmesi gereken hiçbir şey olmadığını asla düşünmeyin. İkiniz de yanlışlar yapacaksınız.

Her ortağın her durumda ilişkiye eşit bir katkı yapması gerektiğine inanıyorsanız, bunu yeniden düşünmenin zamanı geldi. Bazen bir kişinin fazladan konuşması veya başka şeylere daha fazla dikkat etmesi normaldir. Yine sorumluluk alın ve eşinizin tüm beklentilerinizi karşılamasını beklemeyin.

Bazen çok meşgul olduğunuzu farkedersiniz. Ama asla merhaba ve hoşçakal öpücüğü almayı unutmayın. Bir hassasiyet anı, kıvılcımı canlı tutmaya yardımcı olacaktır.

İnsanlar etraflarında olup bitenlere dikkat etmeyi severler. Ve başkalarının hayatları daha parlak ve bulutsuz görünebilir. Ancak çim her zaman diğer tarafta daha yeşil değildir, tüm çiftlerin zorlukların üstesinden gelmesi gerekir ve bu, ikinizde de yanlış bir şey olduğu anlamına gelmez. Sorunlar büyümenizi ve daha da yakınlaşmanıza yardımcı olur.

Bazen aşk yerine nefret hissedebilirsiniz. Bu normal. Tuhaf sonuçlara ya da eylemlere acele etmeyin. Bu, ilişkinize bir göz atmak ve neyin yanlış gittiğini ve neyin bu kadar rahatsız hissetmenizi sağladığını anlamak için iyi bir zamandır.

Her zaman bir seçenek olduğunu unutmayın. Bir adım atmak veya aynı pozisyonda kalmak korkutucu olabilir, ancak kendiniz için ne istediğine karar vermek zorunda olan sizsiniz.

Ne kadar süredir evli olduğunuz veya birlikte kaç şey yaşadığınız önemli değil. Bazen kendinizi ikinize de bir şey ifade etmeyen aptal ve aptalca argümanlarla bulursunuz. Bu kararlarınızda çok da önem ifade etmemeli.

2

Hayatımız bir göz açıp kapayıncaya kadar geçecek. Ertesi günü hatırlamayacağınız şeylere ne kadar az zaman harcarsanız, günleriniz o kadar mutlu ve daha dolu olacaktır.

YORUM YAP
YORUMLAR