İyi ki doğdun Zeki Müren, iyi ki şarkılar söyledin!

Bugün dostum, değerli arkadaşım, çok değerli sanatçı sevgili Zeki Müren'in doğum günü...

Zeki Müren dönemin başbakanı Bülent Ecevit ve eşi Rahşan hanım ile bir davette...

Bugün, 23 yıl önce aramızdan ayrılan sevgili Zeki Müren'in doğum günü... Nur içinde yatsın... Onu yeni nesillere anlatmak bizlerin görevi. Zaten rahmetlinin bu konuda bana bizzat vasiyeti de var... 

Rahmetliyle, Bodrum'da inzivaya çekildiği dönemde hergün mutlaka telefonla konuşurduk. 

Sanatçı-gazeteci ilişkisinden öte arkadaşım, dostumdu...

Vefat ettiği yılın ilkbaharında bir konuşmamızda durup dururken bana aynen şöyle demişti:

"Bilal lütfen, benden her fırsatta söz et, beni sık sık anlat, olur mu?"

Elimden geldiği kadar rahletmiden her fırsatta söz etmeye çalışıyorum, nur içinde yatsın...

Zeki Müren sadece şarkıcı değildi!

'Sanat Güneşi' Zeki Müren 6 Aralık 1931 yılında Bursa'da dünyaya geldi. Şarkıcılığının yanısıra besteci, söz yazarı ve oyuncudur. "Sanat Güneşi" ve "Paşa" olarak anılan Müren, Türk Sanat Müziği'nin en büyük, en önemli ismidir. Sadece şarkıcı değil, bir şov insanıydı o... 

Bu Youtube videosunu geçen yıl Zeki Müren'in doğum gününde çekmiştim. Ünlülerle yaptığım röportajları ve ünlüler hakkındaki yorumlarımı izlemek için Youtube kanalım Bilal ÖzcanTV'ye abone olabilirsiniz...

Beni ayrıca, @bilalozcannofficial instagram hesabımdan da takip edebilirsiniz.

Çocukluğu ve eğitimi

6 Aralık 1931'de Bursa'nın Hisar semtinde, Ortapazar Caddesi'ndeki 30 numaralı ahşap evde Kaya ve Hayriye Müren çiftinin tek çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi Üsküp'ten Bursa'ya göç etmişti. Babası kereste tüccarıydı. Ufak tefek ve çelimsiz bir çocuktu. 11 yaşında Bursa'da sünnet oldu.

İlkokulu Bursa Osmangazi İlkokulunda (sonradan Tophane İlkokulu ve Alkıncı İlkokulu) okudu. Henüz ilkokuldayken yeteneği öğretmenleri tarafından keşfedildi ve müzikli okul müsamerelerinde baş rolleri oynamaya başladı. Hayatındaki ilk rolü, bu müsamerelerden birindeki çoban rolüdür.

Ortaokulu yine Bursa'da, Tahtakale'deki 2. Ortaokulda tamamladı. Ortaokulu bitirdikten sonra babasına İstanbul'a gitme arzusunda olduğunu açıkladı ve onun da onayıyla İstanbul'daki Boğaziçi Lisesi'ne yazıldı. Bu okulu birincilikle bitirdi.

Zeki Müren her yıl Eylül ayında İzmir Fuarı'na gider ve Ege'deki hayranları için gazino programı yapardı.

Olgunluk imtihanlarını pekiyi dereceyle verip İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisine (şimdiki Mimar Sinan Üniversitesi) girdi. Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gözen atölyesinden mezun oldu. Desen çalışmalarını öğrencilik yıllarından başlayarak pek çok kez sergiledi.

Müzik kariyeri

Zeki Müren, Bursa'da tamburi İzzet Gerçeker'den aldığı solfej ve usul dersleriyle musiki bilgileri öğrenmeye başladı. 1949'da, Boğaziçi Lisesi'nde okurken Agopos Efendi (sinema yönetmeni ve senaryo yazan Arşavir Alyanak'ın babası) ile Udi Krikor'dan aldığı derslerle de musiki eğitimini sürdürdü.

Daha sonra fasıl musikisini iyi bilen ve geniş bir repertuvarı olan Şerif İçli'den çeşitli eserler meşk etti; Refik Fersan'dan, Sadi Işılay'dan, Kadri Şençalar'dan faydalandı.

1950 yılında henüz üniversite öğrencisiyken TRT İstanbul Radyosunun açtığı ve 186 adayın katıldığı solist sınavını birincilikle kazandı. 1 Ocak 1951'de, İstanbul Radyosunda canlı olarak yayımlanan bir programda ilk radyo konserini verdi ve bu konseri çok beğenildi.

Bu konserde kendisine eşlik eden saz ekibi Hakkı Derman, Serif İçli, Şükrü Tunar, Refik Fersan ve Necdet Gezen'den oluşuyordu. Konserden sonra Hamiyet Yüceses stüdyoyu arayarak kendisini tebrik etti.

Televizyonun olmadığı, o yıllarda TRT Ankara Radyosu Anadolu'da en çok dinlenen radyo idi ve İstanbul Radyosu Anadolu'dan net olarak dinlenemiyordu.

Aynı hafta klarnet sanatçısı Şükrü Tunar Müren'i Yeşilköy'deki kendisine ait plak fabrikasına götürerek yine kendi eseri olan Muhabbet Kuşu şarkısını plağa doldurttu. Bu plak sayesinde Zeki Müren tüm Anadolu'da tanındı.

Zeki Müren, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün davetlisi olarak Çankaya Köşkü'nde bir resepsiyonda... 

Zeki Müren, bu başarılı ilk konserinden ve plak çalışmasından sonra Türkiye radyolarında düzenli olarak eserler seslendirmeye başladı. Radyo programları on beş yıl sürdü, bunların çoğu canlı yayın programlarıydı. Müren bundan sonra kendini daha çok sahne ve plak çalışmalarına verdi.

İlk sahne konserini 26 Mayıs 1955 tarihinde verdi...

Zeki Müren: Bilal nereden buldun Libarece'yi?

1995 yılıydı... Televizyon programım için Las Vegas'a gitmiştim. Las Vegas'ı tanıtırken, bir döneme imzasını atan Liberace (Wladziu Valentino Liberace/1919-1987) isimli şarkıcının müzesinde çekim yaptım. O program ekranda yayınlanınca Zeki Müren Bodrum'da inzivaya çekildiği evinden aradı:

"Bilal dün gece programını izledim. Nereden buldun Liberace'yi, bravo sana. Bak bir sırrımı vereceğim. Ben sahnelerde kendime Liberace'yi örnek aldım. Las Vegas'ta çalıştığı müzikholde onu izleyince kararımı verdim ve Türkiye'ye dönünce sahnelerde devrim yaptım. Kostümlerimde, saz heyetinde, sahnede yaptığım yenilikler çok daha başarılı olmamı sağladı..."

Zeki Müren, 1950'li yılların sonunda, ölünceye kadar yanından ayırmadığı en yakın arkadaşı Şahap Koptagel ile bir dünya turuna çıkmıştı. (Bir generalin oğlu olan sevgili Koptagel, Zeki Müren'den sadece iki ay sonra Ankara'da üzüntüsünden vefat etti; bunu hiç kimse bilmez) Amerika kıtasında önce New York'a, sonra Los Angeles'a, ardından Las Vegas'a uğradılar. Zeki Müren, Las Vegas'ta izlediği piyanist şantör Liberace'ye hayran kaldı. Liberace piyanosunu çalıp şarkısını söylerken üzerinde bulunduğu sahne, ağır ağır 360 derece dönüyordu. Sahnede papyon da takıyor, smokin de, kaftan da, şort da giyiyordu.

Ve hepsinden ilginci; yüzüne, gözüne makyaj yapıyordu. Sahneye çıkarken, yukarılardan bir yerden salıncakla geliyordu. Zeki Müren Liberace'ye hayran kalmıştı. Şahap Koptagel'e, 'Türkiye'ye döner dönmez onun yaptıklarını yapacağım' dedi. Ve yaptı da... 

Zeki Müren Dünya seyahatinden dönünce, Maksim'in patronu Fahrettin Aslan'a yapmak istediklerini anlattı ve onun da desteğiyle sahnelerde bir devrim yaptı.

İlk T sahneyi, ilk döner sahneyi, sahneye salıncakla gelip, sallanarak şarkı söylemeyi, tüm saz ekibine tek tip kıyafet ve papyon girdirmeyi ve daha pek çok yeniliği ilk o gerçekleştirdi...

Maksim Gazinosu sahnelerinde aralıksız 11 yıl Behiye Aksoy ile dönüşümlü olarak sahne aldı. İstanbul, Ankara ve İzmir'deki çeşitli gazinolarda yıllarca assolist olarak program yaptı.

Bazı eserleri

Zeki Müren 600'ü aşkın plak ve kaset doldurdu. Plağa okuduğu ilk şarkı Şükrü Tunar'ın "Bir muhabbet kuşu" güfteli şarkısıdır. Müren 1955'te "Manolyam" adlı şarkısıyla Türkiye'de ilk kez verilenAltın Plak Ödülü'nü kazandı. 1991 yılında Devlet Sanatçısı seçildi.

Zeki Müren Hollywood starı Sophie Loren ile...

300 dolayında şarkı besteledi. On yedi yaşındayken bestelediği "Zehretme hayatı bana cânânım" mısrasıyla başlayan acemkürdi şarkı bestelediği ilk şarkıdır. "Şimdi Uzaklardasın" (suzinâk), "Manolyam" (kürdilihicazkâr), "Bir demet yasemen", "Gözlerinin içine başka hayal girmesin" (nihavend) güfteli şarkıları sık sık okunan, en sevilen şarkılarıdır. Müren bu şarkıları plaklara da okumuştur.

Oyunculuk kariyeri

Zeki Müren 1954'te Beklenen Şarkı adlı filmde sinema oyunculuğuna başladı. Büyük bir ticarî başarı kazanan bu filmden sonra, şarkılarının çoğunu kendisinin bestelediği 28 filmde daha oynadı. 1965'te de Arena Tiyatrosu'nca sahneye koyulan Çay ve Sempati adlı oyunda baş rolü oynadı.

Diğer uğraşları

Zeki Müren, başarılı yorumculuk ve oyunculuk kariyerlerinin yanı sıra yüksek eğitimini aldığı desen tasarımına da devam etti. Sahne kıyafetlerinin pek çoğunu kendisi tasarladı. Resimle de uğraşan Müren öğrencilik yıllarından itibaren gerek desenlerini, gerekse resimlerini pekçok ilde sergiledi. Aynı zamanda çok güzel şiirler yazdı. Bazılarını şarkıya dönüştürdü.

1965 yılında 100'e yakın şiirinin yer aldığı "Bıldırcın Yağmuru" adlı şiir kitabını çıkardı. Bu kitabında yer alan şiirlerinden bazıları Pembe YağmurlarBursa Sokağıİkinci Sadık DostÇim MakasıSon KavgaBu Bestecikler SanaAlınyazımKazancı Yokuşu ve Kendimi Arıyorum' dur.

İstanbul Radyosu'nda çalıştığı dönem kullandığı yaka kartı...

Gerçekleştiremediği o arzusunu bana bir vasiyet gibi anlatmıştı

Zeki Müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı nedeniyle hayatının özellikle son 6 yılında sahne hayatından ve medyadan uzaklaştı. Bodrum'daki evinde inzivaya çekildi. Bu dönemi "kendini dinlemek" olarak tarif eder.

O dönem Star TV'deki programına Bodrum'daki evinden zaman zaman telefonla bağlanır ve sohbet ederdik. Aramızda bir güven ve arkadaşlık bağı olduğu için sadece benim programıma bağlanır, diğer televizyoncu ve gazetecilerin isteklerini geri çevirirdi. Hayranları her şeyden uzaklaştığı dönemde onunla ilgili haberleri benim aracılığımla, programımda Zeki Müren'in sorularıma verdiği cevaplardan alırdı. 

6 yıldır evinden çıkmayan Zeki Müren, İzmir'de TRT'nin kendisi için özel olarak hazırladığı bir programa gitti ve evinden çıktığı o gün, orada ne yazık ki vefat etti. 

24 Eylül 1996 günü, TRT İzmir Televizyonunda kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. Cenazesi çok büyük bir halk kalabalığının katıldığı törenle kaldırıldı.

Cenaze törenine sevgili Gönül Yazar ile İstanbul'dan arabayla gitmiştik. Gönül ile başımıza gelen çok ilginç bir olayı daha sonra bir yazımda anlatırım...

Mezarı, doğum yeri olan Bursa'da Emirsultan Mezarlığı'ndadır.

Vasiyetinde tüm mal varlığını Türk Eğitim Vakfı ve Mehmetçik Vakfına bıraktı.

2018 yılına kadar en az 3 bin üniversite öğrencisi Zeki Müren'in yardımlarıyla TEV'den eğitim bursu aldı. Ayrıca TEV ve Mehmetçik Vakfı, 2002 yılında Bursa'da Zeki Müren Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi'ni yaptırdı. Bu okulda sanatın birçok dalı ile ilgili eğitim halen verilmektedir.

Bu, sağlığında Zeki Müren'in bana telefonda söylediği, "Yaşarken çok istedim ama kendi ismimi taşıyan bir sanat okulu yaptıramadım, belki ben öldükten sonra bir yaptıran olur ve adını da 'Zeki Müren Sanat Okulu' koyarlar" diye adeta vasiyetiydi.

Zeki Müren'in bu arzusunu, televizyon programında Zeki Müren'in sesinden, onun sağlığında da vefatından sonra da yayınlamıştım.

Zeki Müren'in mirasını bıraktığı iki değerli vakıfın çalışmalarıyla, rahmetlinin mirasından yararlanarak onun adını taşıyan Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi Bursa Nilüfer'de 2003 yılında öğrenime açıldı... Böylelikle dev sanatçının çok arzu ettiği vasiyeti yerine gelmiş oldu. Emeği geçenlerden Allah razı olsun.

Ölümünün ardından sanatçının Bodrum'da son yıllarını yaşadığı evi Kültür Bakanlığı'yla yapılan protokol ile Zeki Müren Sanat Müzesi'ne dönüştürüldü ve 8 Haziran 2000 tarihinde ziyarete açıldı.

Özel hayatı

Zeki Müren hayatı boyunca hiç evlenmedi. Ancak kadınlarla da ilişkisi oluyordu. Çok sevdi ve sevildi. Kendisi hiçbir zaman cinsel yönelimi ile ilgili bir açıklama yapmadı.

1950'lerin Türkiye'sinde alışılmış kalıpları zorlayan kendi tasarımı elbiseleri, sahne düzenlemeleri ile halkın ilgisini sürekli olarak üstünde tutmayı başardı. 

Mesleğe başladığı ilk yıllarda daha sıradan kıyafetler ve saç stilleri taşımasına rağmen ileriki yıllarda kadınsı özgün kıyafetler, saç modelleri ve makyajı ile sahnelerde yer aldı.

Bazı notlar

- Kurallı ve çok iyi anlaşılır bir Türkçe konuşmaya özen göstermesi ile bilinir. 

- Billur gibi kulağa çok hoş gelen bir sesi ve müziğe anlam katan, çok anlaşılır bir yorumu vardı.

- Askerliğini 1957-1958 yıllarında yedek subay olarak Ankara Piyade Okulu (6 ay), İstanbul Harbiye Temsil Bürosu (6 ay) ve Çankırı'da (3 ay) yaptı.

- Zeki Müren'in Karagöz sanatçısı Hayali Saf Deri Metin Özlen tarafından hazırlanan kuklası doğum yeri olan Bursa'da sahne aldı.

- Genellikle günde dört saat uyurdu ve sabah kahvaltısı yapmazdı.

- Her akşam saunaya girerdi.

- Göz bozukluğunun derecesi 1,5'tu ancak hayatı boyunca hiç lens kullanmadı.

- Doğum günü olan 6 Aralık tarihi değerli Türk Müziği sanatçısı Onur Akay’ın girişimleriyle ‘Türk Sanat Müziği Günü’ olarak kutlanmaktadır.

Zeki Müren, 24 Eylül 1996 günü TRT İzmir stüdyolarında katıldığı bu programda, bu fotoğraf çekildikten bir kaç saniye sonra fenalaşıp, kulise giderken odanın kapısında hayatını kaybetmişti...

YORUM YAP
YORUMLAR