Bilal Özcan yazdı: Seren Serengil hamile kalarak hayatını tehlikeye attı!

• Bilal Özcan yazıyor – 

İyi ki Seren Serengil bu yazıyı okumayacak,

Yoksa o hamileyken, çocuk sahibi olabilmek için hayatını tehlikeye attığını nasıl yazabilirdim?

Evet her hamileliğinde tansiyonu yüksek seyreden, hep bebeklerini kaybeden Seren yine hamile ve tansiyonu yine yüksek.

…..

 Tabii ki Seren Serengil’in hamile olduğu haberini alınca mutlu oldum.

Seren’i ve eşi Yaşar İpek’i kutlarım…

Bunu çok istiyorlardı ve Seren çok uzun zamandır tedavi görüyordu.

Birinci zoru başardı, şimdi sıra ikincide…

İnşallah Allah tamamına erdirsin,

Seren yavrusunu dünyaya getirsin ve üç kişilik bir aile olsunlar,

Bunu tüm kalbimle diliyorum.

……

Ne var ki bir gazeteci olarak siz okurlarıma bugüne kadar yaşanan gerçeklerden de söz etmem lazım…

İyi ki Seren doktorunun tavsiyesine uyup, sosyal medyaya hiç bakmama, yazılanları okumama, videoları izlememe kararı aldı.

Eski yaşadıklarını hatırlayıp moralinin bozulmasını istemem.

…….

Seren Serengil yıllar önce televizyon programıma konuk olduğunda, üçüncü hamileliğinde zamanından çok erken, 6 aylık dünyaya getirdiği kızını kaybedeli 16 ay olmuştu…

Dolayısıyla o programda her hamileliğinde bebeklerini niye kaybettiğini de konuşmuştuk.

……

Seren Serengil’in ilk bebeği dokuz aylıkken karnında vefat etmişti.

İkinci bebeğine hamileyken düşük yapmıştı.

Üçüncü hamileliğinde ise yüksek tansiyon ve beyin kanaması riskiyle erken doğum yapmış ve 24 haftalık kızı maalesef hayata tutunamamıştı…

Bu yüksek tansiyon belası Seren’in hamileliklerinde hep ortaya çıkan çok büyük bir tehlike.

Ne yazık ki şimdiki hamileliğinde de bu tehlike henüz daha ilk aydan kendisini gösterdi.

Haberin içinde paylaştığım videoda, Seren’in doktoruyla diyaloğundan da anlaşıldığı gibi hamileliğinin henüz başında dahi tansiyonu yüksek seyrediyor.

İşte o video:

Seren Serengil dün doktor kontrolünde, doktorla birlikte, taktığı holterin sonuçlarını inceliyor...

İnşallah bu sefer Allah yardımcı olur Seren’e ve Yaşar’a…

İnşallah annenin de bebeğin de sağlıklı sürdüreceği bir hamilelik sonunda çocuklarını kucaklarını alırlar.

……

Gelelim, Seren Seren’in konuğum olduğu 10 yıl önceki ‘Laf Aramızda’ programımda söylediklerine,

Kaybettiği son bebeğini şöyle anlatmıştı:

"Zaten bana yaşayamayacağını, yaşamasının çok riskli olacağını, bir kaç gün içinde beyin kanaması geçirebileceğini, bunların hepsinin olabileceğini söylemişlerdi. Ama ben buna inanmak istemiyordum, bebeğimin yaşamasını her şeyden daha çok istiyordum. Görüyorsun eli var ayağı var. Çocuk doğmuş işte. Küçük ama...”

Serengil o günlerde kendisini en çok etkileyen olayı ise şöyle bahsetmişti:

“Doğum katında herkesin odasını süslemişlerdi. Balonlar asmışlardı ama ben hastaneye çok ani kaldırıldığım için, hiç böyle bir hazırlık yapmaya fırsatımız olmadı. Çocuğumuzu kaybettik. Odada eşyalarımızı topluyoruz. Millet çocuğuyla eve gidiyor. Ben elim, kucağım boş ağlayarak dönüyorum eve…" 

Bu hamileliğimde (10 yıl önce anlatıyor) her şey yolunda gittiği için bebek odasını tamamı ile hazırlamıştık.

Ancak yaşanan acı olaydan sonra annem, ben taburcu olmadan eve giderek bütün eşyaları toplamış. 

Evde bir boşluk… Biliyorsun ki çocuk yapacaksın, ona bakacaksın. Buna göre program yapmışsın. Doğum yapıyorsun sezaryen, dikişin var, loğusasın, süt var. Saçma sapan bir durum oluyor"

…..

Seren Serengil’i yazmaya devam edeceğim…

-Bilal Özcan